Madde Kullanımı

Kişide bağımlılık yapan uyuşturucu veya uyarıcı bir veya birden fazla maddenin kullanımı olarak ifade edilebilinir. Madde kullanımı konusu çalışıldığında temelde bağımlılık çalışılmaktadır ve sadece maddeler bağımlılık yapmaz. Örneğin sex bağımlılığı, kumar bağımlılığı, teknoloji bağımlılığı gibi madde dışı bağımlılıkların da olduğunu bilmek önemlidir. Teknoloji bağımlılığı ayrı bir konu olarak ele alınacağı için bu bölümde teknoloji bağımlılığından bahsedilmeyecektik.  

Madde kullanımı ve dolayısıyla bağımlılık çok eskiden bilinen bir durumdur. Günümüzde madde ile ilişkili bozukluklar iki kategoriye ayrılmaktadır: Madde kullanım bozukluğu ve maddenin yol açtığı bozukluklar.

Madde kullanımı hem kişinin günlük yaşamdaki işlevselliğini bozduğu hem de başta ailesi olmak üzere sosyal çevresini olumsuz etkilediği için oldukça önemli bir yaşam kalitesini düşürücü etkendir. Madde kullanımının olduğu bir çevrede yeni nesiller de madde kullanımına açık hale gelmektedir.  Kimi durumlarda bazı maddeler çocuğu doğrudan etkileyerek ölüme veya ciddi sağlık sorunlarına neden olurken, kimi durumlarda da madde kişinin okuldan kopmasına, işten kopmasına, çevresindeki insanlarla iletişiminin kopmasına neden olarak dolaylı bir şekilde etkide bulunmaktadır. Maddenin daha uzun vadeli etkisi zamanla ortaya çıktığından etki ortaya çıktığında kişi için yapılabilecek hiçbir şey olmayabilmektedir.    

Bağımlılık her ne kadar bireysel olarak baş edilmesi gereken bir sorun olsa da madde kullanımıyla mücadele, bireysel bir sorun olmaktan çok toplumsal bir sorundur. Ayrıca madde kullanımının tedavisi için de aileyle birlikte sosyal çevrenin de dahil olması işi daha da kolaylaştırmaktadır. Diğer taraftan madde kullanımında dikkat edilecek bir diğer önemli nokta da kullanımı engellemek, önlem almaktır. Kullanımı engelleme sürecinde zaman zaman yapılan afiş, broşür ve karşı reklam çalışmaları “bumerang etkisi” olarak bilinen tam tersine etki yaratabilir.

 Gençlerin neden madde kullanımına başladığı konusunda yapılan çalışmalar birkaç sebebin olabileceğini göstermektedir.  Bunlar arasında merak etme, uyaran arayışı, akran baskısına direnememe ve baş etme yöntemi olarak madde kullanımı düşünülebilir. Bu sebeplerin bilinmesi madde kullanımını engellemekte önemli referans kaynakları olabilmektedir. Yukarda saydığım sebepler gençlerin bazı ihtiyaçlarının karşılanmadığını düşündürtmektedir. Bu konuda ebeveynlere yaptığımız danışmanlık gençlerin ihtiyacının nasıl karşılanabileceği onlarla nasıl iletişim kurulabileceği konusunda oldukça yardımcı olmaktadır.  Örneğin gençler maddeyi merak ettikleri için denediklerinde bunu engellemek için merakın bir çocuk/genç için oldukça normal olduğu kadar aynı zamanda vazgeçilmez bir dürtü olduğunun da farkında olmak önemlidir. Merak bir çocuğun/gencin öğrenmesini dolayısıyla yaşama dahil olmasını sağlar. Çocuğun merak dürtüsünü tatmin edebilecek başka alanlar yaratmak onu madde kullanımından uzak tutar. Bir diğer sebep olan uyaran arayışı da aynı şekilde madde dışında bir uyaran bulduğunda çocuğun maddeden uzak durmasını sağlar. Baş etme becerileri eğitimi ve akranlarla iletişimde hayır diyebilme becerisi yine psikososyal bir eğitim olarak hem ebeveynlere hem de çocuğun/gencin kendisine verilebilir.